
MEKTEPLİ Mİ ALAYLI MI? BESLENME KOÇLUĞU SERTİKA PROGRAMI İÇİN SONSÖZ...
‘Osmanlı’nın son dönemlerine damga vuran gerilim noktalarından birisi de “alaylı mı mektepli mi” çekişmesi idi. Alaylılar çekirdekten yetiştikleri için tecrübelerine, mektepliler ise okul sıralarında aldıkları eğitim ve formasyona değer verilmesini istiyordu. İki tarafta da başarılı örnekler olduğu gibi başarısız örnekler de vardı.
80’lerden itibaren hayatımızda giderek artan “eğitim fetişizmi” ile birlikte alaylılar da azalmaya başladı. Üniversitenin ilgili ilgisiz her gence hedef konması da son darbeyi vurdu.
***
Halbuki bundan 30-40 yıl öncesine kadar hemen her alanda piyasanın ihtiyaç duyduğu vasıflı ara kadrolar çekirdekten yetişirdi. İşletmeler de doğal olarak daha donanımlı ve becerikli oldukları için -devletimiz diploma ve sertifika şartı getirse bile- mekteplileri değil, alaylıları tercih ediyordu çünkü kimse yetiştirmek için zaman da, para da kaybetmek istemiyordu.
Bugün maalesef mesleki eğitimin hemen her kademesinde korkunç bir yetersizlik var ve bu nedenle gençlerimiz de okullarını bitirdiklerinde büyük bir hüsrana uğruyor.
***
Peki, alaylılık ile mektepliliği uzlaştıramaz mıyız?’ (özgür eğitim-sen’den alıntı)
Elbette uzlaştırabiliriz. Özellikle beslenme ve kilo kontrolü, bizim gibi mutfak kültürünün çok üst düzey olduğu bir ülkede bir bilimden daha fazlasını ihtiva eder. Kilo sorunlarının beraberinde getirdiği toplumsal problemler ve maalesef bu problemlerden dolayı mağdur olan insanlar birbirlerine, herhangi bir diplomadan / diplomalıdan / hatta uzmandan daha fazla güvenmekte. İşte bu sebeple her geçen gün sosyal medyada ‘Ben diyetisyen değilim; beslenme önerisi değildir.’ Uyarıları ile paylaşım yapanların sayısı ciddi anlamda artıyor. Öyleyse ben de diyorum ki, konuyla ilgilenen, kendi derdini çözmüş ve başkalarına da yardım etmek isteyen kişiler de YAŞAM BOYU EĞİTİM sloganıyla, ek bilimsel veriler edinip sertifikalı birer koça-danışmana dönüştürülebilir. Bu sayede alaylı mı mektepli mi konusunu çözüp bu iki kesimi birleştirerek işleri daha sürdürülebilir bir hizaya getirebiliriz. Böyle düşündüğün için buradasın.
Not: Bizim eğitimlerimizde ve diğer tüm eğitimlerde; kitaplarda, yazılarda, söylemlerde ifade edilen hiçbir şeye peşinen inanmayın. Her bilgi akıl süzgecinden geçirilmeli, kişisel hikayenizle birleşmeli ve faydalı hale getirilmelidir. Katıldığınız eğitim ve edindiğiniz bilgiler, içinizde ‘iyi ki öğrendim, iyi ki buradaydım!’ hissini oluşturduysa eğer doğru yerdesin ve doğru bir şey yaptın demektir. Ben bu eğitimi hazırladığım için, içimde ‘iyi ki bunu hazırladım’ duygusu oluştu.
Mesleğini edinip, başkalarının hayatına dokunacak her bir BESLENME KOÇUNA bu duyguyu bulaştırmaktan başka hiçbir niyetim de yok. Benim bir hayalim daha bu sayede gerçek oldu, darısı sana…
SEVGİYLE…
ŞEYMA GÜL / 11 MAYIS 2025 - İZMİR